

Müslüman kimliğinin içini hakkı ile dolduran en şerefli kadınlarından biriydi o. Bugünün Rabiası şehit Esmaların ablasıydı o.
İslam’ı yaşamak, Müslümanca hayat sürdürmek bir nebze daha imtihanı ağır yaşamaktır. Bu imtihanı en ağır şartlar altında yaşamış, davası uğruna her türlü fedakârlık yapmış bir isim Zeynep Gazali. Çıktığı davet yolunda en çetrefilli yollardan geçmiş, en azılı zulümlere gark olmuş lakin imanından aldığı güç ile zerre miktar zalime taviz vermemiştir.
Müslüman toplumlarda imana karşı oluşan saldırıda en çok iki şey zarar görür; Kuran ve kadın. Gazali, Müslüman kadının beynini sömüren bu saldırılara karşı yaşadığı toplumda henüz on dokuz yaşında Müslüman Kadınlar Birliği’ni kurup aynı zamanda dergisini yayımladı. Zeynep Gazali’nin bu çalışmaları, yaptığı yardımlar ile on cami yaptırmıştı. Mısır’da mitingler, yaptığı dersler ile gençlerin yoluna ışık tutmuştur.
Kendisi günde on saat okuma yapardı. O, kendini Allah ile meşgul eden işlere verdi; Allah da işlerine bereket verdi. Suudi Arabistan’da kralı etkilemesi, karma eğitime başkaldırışı, işte o zamanın firavunlarına gösterdiği dik duruşlu vakarıyla bu saldırılara karşı imkânsız görüleni başarmıştı. Çünkü olmaz denileni olduran bir Rabbine güvenmişti.
Gazali ilk çalışmalarına Hüda Şa’ravi (müslüman kadının örtüyü atmasını, ve her yönüyle batılı olmasını savunan ABD’de ve Avrupa’da yetişmiş Mısırlı bir kadın) ile aynı doğrultuda idi. Sonra ondan ayrılıp İslâm yolunu seçmiştir. Müslüman kadınlar birliğini kurmuştur.
Birsen BAĞCI