

Her bahar mevsimi başlangıcında taştan toprağa, beşerden hayvanata her varlığın içinde bir yenilenme, tazelenme başlar. Bu dünya hayatı denen döngünün işleyişinin de bir örneğidir. Bu döngünün değişmez parçası imtihanların varlığıdır pekâlâ. Hakikat ise kâinata baharı getiren, kuru dallardan çiçekler açtıran Rabbinin, seni her sıkıntıdan çıkaracak yolları da sunmuş olduğunu görebilmektir. Ve yine Rabbin, insanoğluna yalnız olmadığını, imtihanlara sabrı ve tevekkülü Resulünün hayatı ile göstermiştir. O, pek çok acı ve cefayı aynı anda yaşayarak, ümmetine gerçek bir örnek olmuştur. Diğer Peygamberlerin hayatlarına bakıldığında onların da türlü imtihanlardan geçirildiklerini görmekteyiz.
Dünya hayatının değişmez döngüsü içinde yolunu bulmaya çalışan insanoğluna bir bakalım. Bir ağacın yapraklarını dökmesi gibi, kimi zaman keder, hüzün kaplar insanın içini. Renkler kaybolmuş, hiç geçmeyecek bir griliğe esir olmuş hisseder. Dünyanın en büyük yükleri onun omuzlarındadır. Kalbi daralır. Kimisi daha azını yaşar, kimisi daha çoğunu. Sonra her şeyi işiten ve gören Rabbe niyazını dile getirdiğinde tarifi zor bir sekinet hali üzerine gelir. Bunun yolu şüphesiz ki, zikir ve duadan geçer. Rabbimizi çok anmaktan, yalnız O’ndan dilemekten… Huzurunda huzuru bulmaya çalışmaktan….
Biliriz ki, O her türlü zorlukları kolaylaştıran El-Fettah’tır. Merhamet eden, bağışlayan Er-Rahim, kullarını selamete çıkaran Es-Selam’dır. İyi kullarına dost olan El-Veliyy’dir. Her şeye gücü yetecek olan El-Muktedirdir.
Fatmanur TEKKE