

Bu yolculuklar hep öze taşıyor insanı…
Gri, soğuk ve kocaman beton yığınları olan kentlerde yaşıyorsanız eğer, Akdeniz’in mavisi ve güneşi çok daha farklı aydınlatır sizi. Kış güneşi bile pırıl pırıldır Akdeniz’de. Denizin turkuazı hiç değişmez, kış gelmiş bile olsa gri rengi hiç sevmez deniz, buralarda. Yeşilini her mevsim sunan çam ormanları, kışın da aynı heyecanla yeşildir. Güneşi diğer bölgelere göre, hep sıcacık tutar insanı. Hatta güneş, kışın çok daha fazla ısıtır gibi bir havadadır. Güneşe doğru koşasınız gelir bu mevsimde Akdeniz’de. İşte tam da Kasım ayında Marmara’nın soğuğu bastırmışken, güneşe doğru koşalım dedik. Okulların ara tatilini de fırsata dönüştürüp, Antalya’nın Demre ilçesinde bir haftalık kış ziyareti planladık. Aslında biz Antalya sınırlarına girene kadar kış ziyareti diye düşünüyorduk, lakin güneş bizi öyle bir karşıladı ki kış ziyareti değil de, yaza veda ziyareti gibi oldu.
Demre Antalya’nın Finike ve Kaş ilçeleri arasında kalan, üç tarafı dağlarla çevrili olup, Demre Çayı’nın getirmiş olduğu verimli alüvyonlu topraklardan meydan gelmiştir. İklim olarak Akdeniz ikliminin karakteristik özelliklerini taşıyan Demre’ye girdiğinizde, ki bu Kasım Ayı bile olsa sizi 26 derece sıcaklıkta bir hava karşılayabiliyor. Eğer 9 derece olan, gri bir kentten geliyorsanız Demre’ye, bu size sürpriz gibi gelebilir. Sizi karşılayan parlak güneşi görünce ayrı bir sevinçle giriyorsunuz güneşin dostu bu ilçeye. Güneşin ‘hoş geldin’ karşılaması bitmeden, denizin turkuazı söylüyor, ‘hoş geldin’ şarkısını. Daha girişte methiyeler düzesiniz, şiirler yazasınız geliyor Demre’ye.
GÜLAY AYVAZOĞLU