

Herkesin öğrenmesi gereken ilk dil “tatlı dil” olmalı derler. İlk dil ve en önemli dil olsa gerek. Çünkü yılanı deliğinden çıkaran da yılanı geri kaçıran da kullanılan dil ve üslup. Dilimiz ne kadar yumuşak ise karşımızdaki kişide bıraktığımız intibanın tarifi “ağzından bal akıyor” olarak tanımlanır. Bu tatlı ve ballı üsluptan etkilenmeyecek insan da yoktur. Yediden yetmişe herkes hatta anne karnındaki bebekte bu duruma dahildir.
Tüm hayvanat ve bitkiler de kullanılan dile göre muhattabına karşılık verir. İyiye iyi, kötüye kötü. Sevgi diliyle büyütülmüş bir bebek, yetiştirilmiş bir çiçek, bir kedi, bir köpek doğru yapılmış en önemli işlerden biridir. Çünkü sevgi verdikçe çoğalan, çoğaldıkça güzelleşen bir duygu. Kime sorsak; yaratılanı seviyoruz çünkü Yaratanı biliyoruz, cevabını alırız. Peki, durum gerçekten böyle mi? Yoksa yeni dünya düzeni insanı sevdiğine dahi tahammülsüz bir varlık haline mi getirdi? Tahammülsüz, bencil, agresif. Üstelik medya da buna çanak tutar hale mi gelmeye başladı?
DİZİLER! AH O PROGRAMLAR!
Tüm bu soruların cevabını özellikle görsel medya alanında her gün her dakika görmekteyiz. İzlediğimiz reklamlarda “Çünkü sen buna değersin!” diye atılan sloganlar, film ve dizilerde hırçın ve haşin karakterlere yapılan güzellemeler, gündüz kuşağı programlarında kişilere ve davranışlara yüklenen anlamların gereksizliği. Hayatımızdaki fazlalıklardan kurtulmaya çabamıza önce insanlardan başlamamız gerektiği hakkında verilen tavsiyeler. “Ne kadar az, o kadar çok” derken buna nefes alıp verenler de dahil, zaten sabrın sonu selamette değil, diye yapılan söylemler.
Kimse kendini yormasın, ona dokunmayan bin yıl yaşasın, insan kazanmak bir yana, tek tek hepsini hayatından çıkarsın, çıkarırken de bölüp çarpsın! Bunun karşılığında sosyal medya hesaplarımızda, hikaye ve gönderi paylaşımlarımızda “sil gitsin, sen de kimsin, ben lafı söyledim, isteyen üstüne alsın” tarzında kinayeli sözler. Çok kızınca arkadaşlıktan çıkarma, barışınca ekleme, dostluğu, kardeşliği bir tuşa bağlama! Hoop sildim, hoop geri ekledim.
HALİME AYŞE ASTÜRK
Devamı Maaile Dergi Haziran Sayısında…