Korku iki ucu sivri bir bıçak gibi. Hem insanı hayatta tutabilecek savunma sistemini harekete geçiriyor, hem de fazlası içten içe kemirip güçsüz düşürüyor. Bir yıldır bıçağın kötü tarafıyla tanış olduk. Korku duygumuz o kadar arttı ki ne düşünmeli, kimi dinmeli, neye göre hareket etmeli bilemiyoruz. Tabi belirsizlik, olacakları kestirememe duygusu da korkularımızı besledikçe besliyor. Korkularımız demişken tüm dünya olarak yaşıyoruz bu korkuları. Dönüp kendimize, Müslümanlara baktığımız da ise biz ümmet olarak bu olay karşısında ne yapmalıyız, tavrımız ne olmalı, koranadan korkmalı mıyız ya da Müslüman nelerden korkmalı gibi soruları sorma ihtiyacı duyuyoruz. Tüm bu soruları sormak, Korona üzerine Müslümanca düşünebilmek, Müslümanca tavır koyabilmek için Abdülaziz Kıranşal hocamız ile bir röportaj gerçekleştirdik. Buyurunuz efendim…
KORONA HER BİRİMİZE ÖZEL BİR MESAJ GETİRDİ
Koronanın bir imtihan olduğunu vurgulayan Kıranşal, herkesin alacağı özel mesajların olduğunu söyledi;
Korona kendi imanımızı ve İslami duruşumuzu test etmemiz açısından büyük bir fırsattır. Hz. Ali’ye sorarlar: “Başımıza gelen musibetler, bir imtihan mıdır? Yoksa Allah’ın bir cezası mıdır?” Hz. Ali şöyle cevap verir: “Eğer başımıza gelen musibetler bizi Allah’a yaklaştırıyorsa bir imtihandır. Eğer ondan uzaklaştırıyorsa bir cezadır.” Hepimiz kendimizi test edelim! Korona hayatımıza girdiğinden beri hayatımızda meydana gelen değişiklikler bizi Allah’a daha mı çok yaklaştırdı yoksa O’ndan daha mı çok uzaklaştırdı?
Korona aile hayatımızı nasıl etkiledi? Eve kapandığımız günden beri eşimizle ve çocuklarımızla zaman geçirip, onlara güzel ahlakla muamele ederek muhabbetimizi ve sevgimizi artırıp Allah’a daha mı çok yaklaştık? Yoksa çekilmez ve mendebur bir adama dönüşüp kırmadık kalp, sıkılmadık can, girmedik kul hakkı bırakmayıp evdeki herkesi canından bezdirip Allah’tan daha mı çok uzaklaştık?
Korona ibadet hayatımızı nasıl etkiledi? Eve kapanmayı bir fırsata çevirip, daha çok tövbe, daha çok istiğfar, daha çok Kur’an, daha çok dua, daha çok okuma ile Allah’a daha mı çok yaklaştık? Yoksa daha çok dizi, daha çok film, daha çok internet, daha çok magazin programı, daha çok gıybet, daha çok günah ile O’ndan daha mı çok uzaklaştık?
Korona parayla ilişkimizi nasıl etkiledi? Bu zor günlerde infak ederek, sadaka vererek, gariplere yardım ederek, işçilerimizin iş yükünü azaltarak, onların sağlıklarını da kendi sağlığımız gibi düşünerek Allah’a daha mı çok yaklaştık? Yoksa fırsat bu fırsat deyip stokçulukla, kara borsacılıkla, haksız kâr oranlarıyla, fahiş fiyatlarla, korsan üretimle, yalan ve aldatmayla servetimize servet katmanın derdine düşüp Allah’tan daha mı çok uzaklaştık?
Korona komşuluk ve akrabalık ilişkilerimizi nasıl etkiledi? Akrabalarımızın, komşularımızın, dükkânını kapatmak zorunda kalanların, dışarı çıkamayan yaşlılarımızın, yevmiye ile çalışanların, ihtiyaç sahiplerinin hâl hatırlarını sorarak, dertleriyle dertlenerek, onlara yardımda bulunarak Allah’a daha mı çok yaklaştık? Yoksa bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek eve kapanıp keyfimize bakarak O’ndan daha mı çok uzaklaştık? Unutmayalım! Korona herkese toplu bir mesaj getirmedi. Her birimize tek tek özel bir mesaj getirdi. Herkes kendi payına düşen mesajı alacak.
Selime Sümeyye ABATAY
Devamı Maaile Dergi Şubat Sayısında…