

Hicri 15. asrın müceddidi Mahmud Efendi en- Nakşibendi el- Müceddidi el- Halidi el-Ufi Hazretlerini bir talebesi olarak kaleme almanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Kendisini darı bekaya yolculamanın ağır hüznünü tüm ümmet olarak yüreğimizde hissediyor ve bize emanet olarak bıraktığı ilimleri muhafaza etmenin sorumluluğunu yerine getirmek için Hak Teala’dan istikamet üzere bir yaşam diliyoruz.
Doksan üç yıllık hayatında ilim, zikir ve tebliğ üzerine bir hayat süren Mahmud Efendi Hazretleri (K.S), 1929 yılında Trabzon’un Of ilçesine bağlı Miço köyünde dünyaya gelmiştir. Cemaatle namazı hiç terk etmemiş alim bir babanın, hayalı ve dindar bir annenin evladı olarak dünyaya gelen Mahmut Efendi Hazretleri, babasının duasının karşılığı idi. Annesi rüyasında gökten bir ayın karnına girip etrafı aydınlattığını görmüş ve rüyanın tabirinde, insanlığı irşad edecek bir evlada sahip olacağı kendisine müjdelenmişti.
Anne-babanın evlatlarına ettiği dualar Allah katında zayi olmaz hiçbir zaman. Halbuki bizler evlatlarımızın daha çok dünyevi yönden iyi bir yaşam sürmesi, yüksek makamlara kavuşması, güzel ve varlıklı eşlere sahip olmaları hususunda dertlenir ve dualara sarılırız. Efendi Hazretleri ve onun gibi nice büyük zatların anneleri evlatlarının manevi mimar olmaları, İslam ümmetinin öncülerinden olması için Allah’a yakarmış ve Allah dostlarından dua talep etmişlerdir.
Mahmud Efendi (K.S), gerçekten de hayırlı bir insan olacağının tüm emarelerini üzerinde taşıyor; nurlu simasıyla ve güzel ahlakıyla çevresinde çok seviliyordu. Hafızlığını 6 yaşında, anne-babasının nezaretinde tamamlamıştı. Kayseri’de Tesbihçizade Ahmet Efendi’den Arapça ve Farsça dersler almış, daha sonra Of’ta devrin en büyük kıraat alimlerinden olan M. Rüştü Aşıkkutlu Hocaefendi’nin rahlesinde eğitimine devam etmiştir. 16 yaşında kendisinden fıkıh, kelam, akaid, hadis ve tefsir dersleri aldığı Çalekli Hacı Feyzi Dursun Efendi’den icazet almıştır. Askerlik dönemine kadar zahiri ilimleri tamamlayan Efendi Hazretlerinin gönlünde yatan, batıni ilimleri alacağı devrin kutbu olan Allah dostunu bulmak ve ona intisap etme arzusuydu.
ŞENAY ŞEKER
Devamı Maaile Dergi Ağustos Sayısında…