

Tüm yaratılmışların içinde mümin, kalbinde taşıdığı iman ve Allah’ın (cc) “Latif” ismi celilesinin tecellisi olarak mütevazi, hassas ve şefkatli yapısıyla baharı andırır. Müslümanın güzel ahlakı, baharda açan çiçeklerin yeryüzüne yaydığı rayiha gibi tüm insanlığı mest eder. Cömertliği ile adeta toprak gibi bire bin verir ve tüm mağdurları sarar sarmalar. Cihadı devam ettiği müddetçe her daim diri ve güçlüdür. İlmiyle, ameliyle ve ihlasıyla Rabbinin rızasını kazandığı gibi, cesareti ve adaletiyle de adeta düşmanların korkulu rüyası olur. Çünkü kafirlerin en sevmediği kişi şuurlu Müslümandır.
Yine bir bahar mevsimine ulaştık elhamdülillah. Hiçbir insan yoktur ki, baharın coşkusundan etkilenmesin ve içinde tarifsiz bir sevinç duymasın. Hafiften esen rüzgarın sesi, diğer mevsimlere nazaran sanki cansuyu niteliğinde yağan yağmur ve meyve ağaçlarının kuru dallarından fışkıran ve bir anda doğaya güzel bir rayiha salan çiçekler…
Her ne kadar kış mevsimi, kısa günleriyle oruç, uzun geceleriyle ibadet mevsimi olup, müminin baharı olarak addedilse de, insanoğlu için meşakkattir. Toprak uykuya dalmış, ağaçlar ise yapraklarından ayrılıp kupkuru bir odun parçasını andırmaktadır. Yeryüzünün sükut halidir kış mevsimi. Dirilişe ve kutlu bir doğuma gebedir.
“Her zorluktan sonra bir kolaylık vardır.” ayeti kerimesi tam da bunu anlatır bize. Her kıştan sonra bir bahar, her geceden sonra bir sabah ve her zulümden sonra kutlu bir fetih vadedilmiştir insana ve hatta tüm yaratılmışlara.
Rabb’ul-Alemin olan Allah (cc) kainatı öyle bir düzen içerisinde yaratmıştır ki, her şey yerli yerinde ve bir ahenk içerisindedir.
ŞENAY ŞEKER