

Geleceğimiz olan çocuklarımıza nasıl bir ülke ve dünya bırakıyoruz? Bizim için gelecek nesillerden emanetlerimizi nasıl okuruyoruz? Ya da ne pahasına gözden çıkarıyoruz?
Gündemimizde şeker fabrikalarının özelleştirilmesi. Küresel sermayelerin çıkarı için kendi evlatlarımızın hakkını koruyamayacak duruma geliyoruz. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle pancar üreterek kazanan çiftçimize ve onun ardı sıra gelen nakliyecisiydi, satıcısıydı derken bir de kendimizi mısırdan üretilen nişasta bazlı şekere (nbş) mahkûm edeceğiz. Ve geleceğimizi hastalıkların pençesine atacağız. Şeker fabrikalarının satılmamasını savunmak insani bir duruştur.
İnsanoğlunun en büyük imtihanlarından biri dünyaya ‘ıslah edicimi’ yoksa’ifsat edici mi’bir gözle bakıp bakmadığıdır. Sömürmek,çıkar sağlamak ve zorbalık yapmayı hak saymak ifsat etmektir ki, maalesef Türkiye böyle bir süreçten geçmektedir.
Dünyayı sömürenler şimdilerde gıdayla ilgiliyeni oyunların peşine düşüyorlar.Önemli bir besin maddesi olan şeker ülkemizde olduğu gibi Batı ülkeleri içinde stratejik öneme sahip. Bu yüzden kıyasıya rekabet söz konusu.Şeker ve NBŞ (nişasta bazlı şeker.) Devletlere kotaların arttırılması için ısrarlı taleplerin olması bu alanda kârın ne kadar çok olduğunun göstergesi. Üstelik uluslararası şeker ve türevlerini kontrol etmek büyük bir güç.
Mürşide Serap DEMİR