

Bismillahirrahmanirrahim
“Rabbin fil sahiplerine neler etti, görmedin mi? Onların kötü planlarını boşa çıkarmadı mı? Onların üstüne ebabil kuşlarını gönderdi. O kuşlar, üzerlerine pişmiş tuğladan yapılmış taşlar atıyordu. Böylece Allah onları yenilmiş ekin tarlasına çevirdi.”/ Fil Suresi1-5
Peygamber Efendimizin (sav) doğumundan 52 gün önce gerçekleşen “Fil Hadisesi” önemi itibariyle insanoğlunun hafızasında yer eden ibretlik olaylardan biridir. Allah-u Teala’nın katında kıymetli bir belde olan Mekke’ye Kabe-i Muazzama’yı yıkmak için gelen Yemen Hükümdarı Ebrehe’yi ve ordusunu, yolladığı Ebabil kuşlarıyla yenilmiş ekin tarlasına çeviren Allah-u Azimüşşan, bu hadiseyi vahiy yoluyla Allah Resulüne (sav) bildirmiştir.
Mekkeli Araplar, Hz. İbrahim’den gelen bir gelenekle Kabe’ye her daim tazim ve hürmet göstermişlerdir. Peygamber Efendimizin (sav) dedesi Abdulmuttalip Mekke’nin sözü geçen bir büyüğüydü ve Kâbe’nin hizmetine bakıyordu. Asırlardır bu belde özellikle hac mevsiminde Arapların akın ettiği ticaret ve kültür merkeziydi. Yemen valisi Ebrehe, Araplara olan hasedinden dolayı Sana şehrinde değerli taşlardan ve işlemelerden oluşan bir kilise yaptırmıştı. Adını Kulleys denilen tepeden alan bu kiliseye insanların rağbet edeceğini ve Mekke’deki ticari hareketliliğin kendi ülkesine taşınacağını düşünen Ebrehe, umduğunu bulamamıştı. İnsanların bu kadar güzel bir mabedi bırakıp topraktan yapılmış yıkılmaya müsait bir yapıya önem vermesini aklı bir türlü almıyordu.
Hazırladığı 60 bin kişilik ordusuyla yola çıkan Ebrehe, Mekke’ye yakın bir mevkide konaklamış ve Mekkelilerin develerini gasp etmeleri için adamlarını görevlendirmişti. Bu muazzam ordu karşısında savunmasız kalan Mekkeliler dağlara sığınmış merakla beklemeye başlamıştı.
Şenay ŞEKER
Devamı Maaile Dergi Aralık Sayısında…