

İSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
İNSANI “HALİFE” KILAN SİSTEM
Senenin bu ayları insanları okul telaşesi ve heyecanı sarardı. Veliler yeni dönemin harcamalarını nasıl karşılayacaklarını kara kara düşünür, öğrencilerin çoğu yaz boyunca okuldan ayrı olmanın getirdiği durumla okulun başlama heyecanını yaşardı.
Son iki yıldır ise bambaşka sıkıntılarla karşı karşıyayız.
Uzun süredir düzelmeyen eğitim sistemimize mesele olarak bir de pandemi süreci eklendi. Okullar yüz yüze açılacak mı, açılmayacak mı? Veliler aşılı mı olmalı, PCR testli mi? Velilerin aklı çocuklarının geleceği nasıl olacak, soruları ile meşgul, öğrenciler ise sınava yetişip yetişemeyecekleri? Zaten bir çıkmazda olan eğitim sistemimiz iyice kördüğüm hale geldi.
Sınavlardan çıkan sonuçlar ise bir devlet için hiç te iç açıcı değil. Hele de dünyadaki yarışın artık bilgi yarışı olduğunu düşününce meselenin derinliğini ölçmek neredeyse imkansız hale geliyor.
Pandemi ile birlikte eğitim gündemimizin başında uzaktan eğitim meselesi yer aldı. Teknolojinin gelişmesiyle birçok ders internet mecrasına kayarken pandemi tüm okul kurumlarını uzaktan eğitime taşıdı. Ülkede internete ulaşımda herkes için fırsat eşitliği yakalanamamışken, eğitimin bu mecraya taşınması insanımızı mağdur etti. Uzaktan eğitime herkes bağlandığında ülkecek çöken sistemler, internete sağlıklı ulaşamama, bazı yerlerde internetin olmaması gibi birçok problem kapımıza yığıldı kaldı.
Öğretmen ayrı mağdur, öğrenciler ayrı mağdur ve veliler ayrı mağdur durumda.
Eğitimin sanal aleme taşınması eğitimde dönüşümü de getirdi. Bu dönüşümün sağlıklı olup olmayacağı da daha belli değil. Başta eğitimde fırsat eşitliğinin özel okulların piyasaya girmesiyle bozulmasının ardından daha büyük bir yara hale gelmesine sebep oluyor uzaktan eğitim. Fiziksel alanda dönüşüm meydana gelirken müfredatta ise “milli değerlere” yönelik bir değişim ve dönüşümü göremiyoruz. Her dönem velilerden gelen içeriğe dair şikayetler artmakta. Eğitim anlayışında en çok yatırım yaptığımız akademik başarı ise her geçen gün azalıyor. Yapılan araştırmalarda ülkemizin öğrencileri kendi anadilini okumakta ve almaktaki seviyesi çok kötü. Bu sonuçlar dahilinde eğitimde dönüşümü tekrardan ele almak gerektiğimiz gerçeği ortaya çıkıyor.
Maaile olarak her zaman önümüze düşen meseledir eğitim meselesi. Her zamanda başka açılardan gündemimize gelir. Bu sayımızda tekrardan ele almak ihtiyacı hissettik. Çünkü
kendi neslini yetiştiremeyenlerin nesillerini başkaları yetiştirir. Araçların değişmesi “özü” değiştirmez. Eğer “özü” dönüştürülürse bir toplumun eğitimle bu telafisi zor zamanların geleceğin habercisidir.
Müslümanlar olarak örgün eğitim ve batı tarzı eğitimi sorgulamamıza yol açan şu günleri Müslümanlar ve insanlar için faydalı olacak kendi inanç değerlerimizi temel alan, bin yıllık tarihin taşıyıcısı, Hz. Adem’den günümüze gelen hak-batıl savaşında “Hak”tan yana bir modeli bulmak için çalışmalıyız.
Yine güzel ve doyurucu dosyalarla dertlerimizi dile getirmeye, düşünmeye sevk etmeye çalıştık. İnsanı “halife” kılan eğitim sistemini kurana kadar aile kadar önemli eğitim meselemizi gündemde tutmaya devam edeceğiz, inşAllah.
Fiemanillah…
Elif ÖRS