BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd Alemlerin Rabbi olan Allah’a (cc) mahsustur. Salat ve selam, alemlere rahmet olan Efendimize (sav) ve O’nun al ve ashabının üzerine olsun.
Allah-u Teala, tüm noksan sıfatlardan münezzehtir ve hükümleri tartışılamaz. O, biz kulları için her şeyin hayırlısını ve menfaatlisini emretmiş ve bizleri dünya ve ahirette ziyana uğratacak her türlü zararları da yasaklamıştır.Bazı günahlar sadece kişinin kendisine dokunur, bazı günahlar da vardır ki, tüm toplumun ifsat olmasına ve haksızlıklara sebep olur.
Tüm dünyayı yakıcı bir azap gibi saran “ Riba”dan bahsedeceğiz bu ay ki yazımızda. Riba, lügatta artış manasında olup, fıkıhta ise borçludan, ana paradan daha fazla alınan paranın adıdır. 1900’lü yıllarda bankacılığın yaygınlaşması ile birlikte riba adı faiz ile değiştirilmiş ve faiz asıl anlamının dışında kullanılmaya başlanmıştır. Bu biraz da toplumun olaya daha ılımlı bakması amacını da gütmüştür.
Riba iki çeşittir:
Riba-i nesiy’e; Zamana dayalı faizdir ve borcun ödenmesi geciktikçe borç artar. Bankaların uyguladığı bu metod, en yaygın olan faiz çeşididir.
Riba-ı Fazl; tartılabilen ve ölçülebilen iki cinsin değişiminde bir tarafın daha fazla olmasından doğan faizdir.
Misalen altın altınla, gümüş gümüşle, buğday buğdayla, hurma hurmayla değiştirileceği zaman cinslerinin ve miktarlarının aynı olmasıyla değişim caiz olur, eğer değilse riba hükmünde olur ki, bu haramdır.
Aynı cins olsa da on ölçek buğdayın, on bir ölçek buğdayla değiştirilmesi caiz değildir. Eğer aralarında uçurum denecek şekilde kalite farkı varsa değişim yapılmaz para ile satılarak halledilir.
Altın altınla değiştirildiğinde işçiliğine ve eski yeni oluşuna bakılmaz önemli olan aynı cins olmaları ve aynı gramda olmalarıdır. Ölçü ve tartıya giren her şeyde bu kural geçerlidir. Aksi halde ribaya girer ve bu haramdır. İki aynı cinsin miktarları aynı olsa bile değişimleri peşin olmayıp, veresiye olması halinde de haramdır ve ribaya girer.
Şenay ŞEKER