

Hak ile meşgul olmayanı batıl işgal eder. Batıla dalan kişi artık yaptığı her günahı mübah görmeye başlar. Kuran ve sünnetten uzaklaşarak, şeytanın adımlarına uyar. Bir Müslüman ancak şeytanın pis işlerinden uzaklaşarak kurtuluşa erebilir.
Şuurlu Müslüman helale harama dikkat eder ve şeytan işi diye addedilen bu büyük günahlardan şiddetle kaçınır. Bu konuda çevresini uyarır ve bunu cihat niyetiyle yapar. İşte kurtuluşa erenler de ancak bu kişilerdir.
“ Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar, fal (ve şans) okları ancak birer şeytan işi pisliktir, bunlardan uzak durun ki, kurtuluşa eresiniz.” /Maide 90
Allah-u Teala Hazretleri, Kur’an-ı Kerim’inde kullarına, rıza-ı ilahiden alıkoyacak ve dünyaya geliş amaçlarından saptıracak tüm çirkin amelleri bildirmiştir. Ve kullarını da bu kerih amellerden şiddetle sakınmalarını emretmiştir.
Ahiret hayatına yakınen inanan bir kula düşen görev, teslimiyet içerisinde emredilen amelleri yapmaktır. Dünya hayatında Rabbinin nimetlerini görmezden gelip, şeytanın adımlarını takip edenler ya ilim yoksunudur, ya da ilim sahibi olduğu halde nefs ve şeytanın kendisini kuşattığı insandır.
İLİM EVLATTIR ANASI AMELDİR, AMEL EVLATTIR ANASI İHLASTIR
Sadece ilim sahibi olmak yetmez. İlmimizle amel etmemiz gerekir. Amelsiz ilim insanın yoldan çıkmasına sebep olur.
“Kim bildiği ile amel ederse, Allah-u Teala ona bilmediklerini
öğretir ve onu muvaffak eder.”
Aynı zamanda yapılan amellerin sırf Allah (cc) rızası için ihlasla ve şuurlu yapılması icap eder.
Şuurlu insan dünya hayatının geçici süsüne aldanmayıp Hak ile meşgul olan, Allah’ın (cc) razı olmadığı işlerden şiddetle sakınan Müslümandır. Zira bir kişi hak ile meşgul olmazsa batıl onu meşgul eder. Batıla dalan bir kişi artık yaptığı her işi mübah görmeye başlar. Artık o, Kuran ve sünnete göre değil de, şeytanın vesveselerine aldanarak cahillerin, dünyaya aldananların gündemine göre şekil almaya ve yaşamaya başlar.
ŞENAY ŞEKER