

Bu kitap öğrencilerin ve kendi tabiriyle “zihin işçilerinin” geçmesi gereken bir irade eğitiminden bahsetmekte, gençliğin karşı karşıya olduğu sorunlarla nasıl başa çıkması gerektiğini ayrıntıları ile açıklamaktadır. Karakterin eğitilebilir bir olgu olduğundan, bazı bilim insanlarının görüşlerinin aksine karakterin çevreden ve yaşanılanlardan etkilendiğinden bahsetmektedir. Çaba göstermek ne için zordur, bunu ayrıntıları ile açıklamaktadır. Ne için çaba göstermemiz gerektiğini vurgulamaktadır. Kitap eski dönemde yazılmasına rağmen günümüze çok iyi hitap etmektedir.
Bu kitap, günümüze hitap eden yönleri olması dolayısı ile her öğrencinin okuması gereken bir kitap olduğu kanaatindeyim. Hala günümüz irade eğitimini kendine amaç edinmiş kişilerce takip edilebilir. Yazıldığı dönemi biraz anlatması hasebi ile o kısımlar sıkıcı gelebilir. Benim okuduğum yayın evi ayrıca konuları biraz dağınık ele almıştı. Zihin toplamak zor oldu. Baskısının biraz araştırılmasını tavsiye ederim. Uygulanabilir tavsiyeleri çok yerinde ve çözüm içerikli olabilir.
Karakterin eğitilmesi gerektiği fikri, döneminde ortaya atılmış taze bir fikirdi. Uygulama alanları ise çok genişti. Hala günümüze uygulanabilir olması ayrıca önem arz ediyor. Tembellik, nefse düşkünlük ve şehvetle baş etme yollarını maddelerle açıklaması gençlerin dikkatini çekecektir. Tefekkür ve derin düşünmenin önemini, nasıl olması gerektiğini açıklaması yine çok önemli idi. Zaman ve nasıl harcanması gerektiğinden bahsetmesi de ayrıca üzerinde durulması gereken bir konuydu. Günümüz gençlerinin temel sorunlarından biri de bu ne de olsa.
Mücadele edilecek düşmanlardan da bahsetmiştir. Bunlar nelerdir: Şehvet, tembellik, kötü arkadaş, muğlak duygusallık, nefis. Bunlarla başa çıkarken gençlerin, rahat yatakta yatmamalarını, yağlı yiyeceklerden uzak durmalarını, uykudan uyandıkları zaman hemen kalkmalarını, uykuları geldiği zaman uyumalarını tavsiye etmiştir. Bu tavsiyeler karakter ve irade terbiyesi açısından çok büyük önem taşır. Gayretimizin gayesi çaba göstermek olduğunu vurgular. Montaigne’den alıntı yapmış “Erdem sürekli olandır.” demiştir. Çünkü her gün az az da olsa gösterilen çaba bizi başarıya ulaştırır. Yine bunu yapabilen insan da irade eğitimine büyük katkılar sağlamıştır. Zihnen çalışan insanın genelde mutlu ve huzurlu bir hayatı vardır. Çalışmak onun tatmin duygusunu geliştirir. Her gün yapacağımız küçük alışkanlıklar bizi ilerletir.
‘Alim olmak zihni yorar’ der ve sürekli bir çabayı gerektirir. Önemli olan çok bilmek değil, bilgini kaliteli şekilde aktarmaktır. Bu yüzden bilginin değeri çokluğu ile ölçülmez. Bilge insan sahip olduğu bilgiyi esere dönüştürebilendir. Tefekkür konusunda, zararlı gerçeklerdense, işe yarar kurgularını tercih ettiğini söyler. Bu kısma katılmadım; çünkü gerçeklerden kaçmanın fayda sağlamayacağını düşünüyorum. Gerçeklerle yüzleşip çözüm arayışına gitmek daha gerçekçi sonuçlar doğurur. Ömrünü çalışarak geçirmiş insan daha mutlu bir yaşlı olur.
DİLEK DUMANGÖZ
Devamı Maaile Dergi Haziran Sayısında…