

Market raflarındaki ürünlerde son tüketim tarihi yazılı olur. Her paketin üzerinde nasıl kullanılacağı da yazılıdır. ‘Soğuk içiniz, bekletmeyiniz…’ Kurallara uyan vardır illaki ama ben asla soğuk içmeyenlerdenim mesela. Son tüketim tarihi önemli ama. Ona özellikle baktığımız doğrudur. Ömrümüzün de son tüketim tarihi belli. Bize bildirilmemesi sonucu değiştirmiyor. Yine ölüm kullanım kılavuzu insanın. Yetmemiş ardımız sıra kitaplar da gönderilmiş bozulmasın diye insan.
Teknolojinin gelişmesi olarak değerlendirdiğimiz aşamalardan sonra insanların tanım yerindeyse bozulması daha da arttı. Ya da normal olmayan durumları kanıksadık mı topyekûn ne? Bu kanıksama bizden neleri aldı ve almaya devam ediyor olabilir? Yanı sıra kazandırdıkları var mı acaba?
Aklımızın bir köşesi bu soruları mesken edinsin biz evlatlarımıza bakalım. Teknolojinin içinde doğan evlatlarımız gerçeklik algısına ne kadar sahipler? Gerçek olan ne peki? Değişmeyen tek doğru, hak! Gençlerimiz ve çocuklarımızın üzerinde, yaşamlarında, hayallerinde hak ne kadar hâkim? Hakkın hâkim olabilmesi için atılan sloganlar kendi evlatlarımıza ulaşmış mı? Ulaşmadıysa hakimiyet kimde?
İnsan yeryüzünde Allah’ın halifesi! İnsan, yeryüzünde bozgunculuk çıkaran. Hangisi olacağına kendi karar veriyor özgür iradesi ile. Bu karar verme sürecinin sonucu insanın nasıl biri olacağını belirliyor. İyi insan mı, kötü insan mı? Araf yok, gri yok, üçüncü bir seçenek yok. Ya doğru yolu seçiyor insan ya yanlış yolu seçiyor. Bugünlerde göz ardı ettiğimiz bir gerçek sesleniyor sonra insanın ardından.
Fatma YILMAZ
Devamı Maaile Dergi Kasım Sayısında…