

Hatırlanacağı gibi Ak Parti’nin 2002 seçimlerindeki vaatlerinden biri de ”İki Dönem Şartı” idi. İki dönem görev yapan biri üçüncü dönem başkanlık, milletvekilliği yapamayacaktı. Ta ki Ak Parti üst üste seçimleri kazanmaya başlayıncaya dek… Sadece iki dönem şartı değil, iktidara gelmeden önce Sayın Erdoğan yaş sınırlaması ile alakalı da birtakım ifadeler kullanmıştı.
2000 yılının 14 Mayıs’ında FP Kongresinde Sayın Erdoğan gelenekçi kanadın ”ak saçlıları”nı eleştirmiş ve “Siyasetin gençlere ihtiyacı var. Yaşlıların seçilme hakları olmasın. Nasıl siyasete girmek için yaş limiti varsa, siyaseti bırakmak için de 65 yaş sınırı konulabilir.” demişti. Kaderin cilvesine bakın ki Sayın Erdoğan 69 yaşında ve bir 14 Mayıs’ta yeniden Cumhurbaşkanı Adayı olarak seçime gidiyor, hem de iktidarda olmalarına rağmen ”Yeter Söz Milletindir” sloganıyla.
TEK PARTİ DÖNEMİNDE MUHALEFET ”YETER SÖZ MİLLETİNDİR” DEMİŞTİ
Tek parti döneminin muhalefet partisi Demokrat Parti (DP), 1950 seçimlerinde CHP’ye karşı ”’Yeter Söz Milletindir!’’ sloganı ile seçim kampanyasını yürütmüş ve seçime katılım oranı 53,2 olsa da DP %57,6 oy almış ve iktidar olmuştur.
”Tek Parti Dönemi yalnızca siyasal rejim değişikliği veya siyasi iktidar değişmesi gibi kısa süreli ve geçici bir süreci ifade etmez. Bu dönem iktidarın toplumsal dönüşümü bizzat yönlendirdiği, yeni bir siyasal rejimin yanında yeni bir hayat tarzının ve buna bağlı olarak yeni kimliklerin de inşa edildiği otoriter ve ideolojik bir süreçtir.” Tek Parti Dönemi 1923-1946 yılları arasındaki dönem olmakla birlikte aynı zamanda Türk siyasi hayatında yoğun tartışmaların yaşandığı bir dönemdir. Kimileri o döneme toz kondurmazken kimileri ise yerin dibine batırmaktadır. Osmanlı Devleti yıkıldıktan sonra Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş yeni bir düzen meydana getirilmiştir. Saltanat, hilafet kaldırılmış, birçok inkılap yapılmış, halka Batı tarzı yaşam ”modernlik” olarak sunulmuş, baskılar artmıştır. İlerleyen yıllarda ülkenin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik şartlara ilişkin kamuoyundan itirazlar yükselmeye başlamış, halkın daha çok refah ve özgürlük arayışı başlamış, lakin halkın talepleri görmezden gelinmiştir. Buna karşın yine tek parti iktidarının içinden ”Dörtlü Takrir” diye isimlendirilen 4 milletvekili (Adnan Menderes, Celal Bayar, Refik Koraltan, Fuat Köprülü) CHP’den istifa etmiş ve DP kurulmuştur.
Nazmiye GÜLBAŞ
Devamı Maaile Dergi Mayıs Sayısında…