

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
En büyük pişmanlık, ahiret pişmanlığıdır. Çünkü dünya hayatında bazı şeylerin geriye dönüşü mümkün iken ahirette bu imkansızdır. Cenab-ı Hakk’ın bizlere lütfettiği nimetlerden hesaba çekileceğimiz zaman herkes yapmadıkları amellerin hasret ve pişmanlığını yaşayacaktır.
“Sizin için geceyi örtü, uykuyu istirahat kılan gündüzü yayılıp çalışma zamanı yapan O’dur.”
“Kıyamet gününde bir kul, şu dört şeyden hesaba çekilmeden yerinden kımıldayamaz: Ömrünü nerede harcadığı, gençliğini nerede eskittiği, malını nereden kazanıp nereye harcadığı ve ilmiyle amil olup olmadığı.”(Tirmizi , Kıyamet1, 5)
Zaman insanoğlu için tekrar ele geçirilmesi mümkün olmayan çok kıymetli bir mefhum. İnsan doğar, büyür, gençlik ve olgunluktan sonra ihtiyarlık çağına ulaşır. Ama bu sıralamada çocukluk evresi mükellef olma durumu olmayan fakat bir insan için karakterinin yerleştiği en kritik dönemdir. Tabi ki burada çocuk değil, ebeveynlerin sorumluluğu vardır. Evlatlarına küçük yaşlarda dini eğitimini, güzel ahlakı ve adab-ı muaşeret kurallarını öğretmek, veliler için büyük bir vazifedir.
İnsan alışkanlıklarını çocukluktan itibaren kazanır ve bu tüm hayatında etkili olur. Çünkü sonradan insanın kendisini değiştirmesi mümkün olsa da, zordur. Bundan dolayı evlatlarımızı, insan olmanın, Müslüman olmanın adap ve gereklerine göre, itikadı düzgün, ahiret inancı kuvvetli şekilde yetiştirmeliyiz.
Şenay ŞEKER